Ülke Kodu
RO
Zaman dilimi
Europe/Bucharest
Dil
Rumence
Para birimi
Rumen Leyi
Telefon kodu
40
Başkent
Bükreş
Güçlendirilmiş kiliseleri ve boyanmış manastırları eskiden kalma manzaranın arasında kral gibi durmaktadır. Hayat dolu Bükreş’ten enerji taşarken Sibiu ve Braşov gibi eski Saxon yerleşim yerleri cazibe sızdırmaktadır.
Dracula’yı bize bahşeden toprakların ağzı açık bırakan kaleleri tehlikeli bir şekilde kayalık tepelerin zirvelerine kurulmuştur. Zirvelerde ürkütücü Bran kalesi ve onun Bram Stoker’ın kurgusal sayımıyla sahte bağlantısı, var tabii ki. fakat Hunedoara’nın 14’üncü yüzyıl Corvin kalesi veya Kral 1.Carol’un muhteşem 19’uncu yüzyıl kazıklı kalesi olan Peleş kalesi... Curtea de Argeş’in kuzeyinde Vlad Tepeş zamanından kalma eski bir kalenin kalıntılarını bulacaksınız. Maramureş’te orta çağlardan gelmişe benzeyen, otlaklarla, atlı arabalarla ve muhteşem ahşap kiliselerle birleşen, kasaba ve köyler keşfedeceksiniz.
Bir ülke sadece sadece insanları kadar güzel olabilir ve Romanya’nın her bölgesinde açık, dost canlısı tarihiyle gurur duyan ve bunu ziyaretçilerle paylaşmak için çok hırslı insanlar bulacaksınız. Turizmin büyümesine rağmen Romanya yabancılar için ücra bir yer olarak kalmaya devam etmektedir. Bundan dolayı yerel halk tarafından kendilerini göstermek için övücü sözler söylendiğini duyacaksınız. Romanyalılar Bükreş’te kendi insanlarının kabalık ve edepsizliklerini bile kınarlar, fakat buna rağmen eğer çabalarsanız sizinle içki içip size uyacak birilerini bulabilirsiniz.
Karpat Dağları etrafı çam ve yaprak döken ağaçlardan oluşan korularla çevrili kayalık zirveler yığını bırakarak ülkenin merkezine doğru geniş bir yay çizer ve parlak yeşil çayırlara uzanır. Zirve eteklerinde yürüyüşler düzenlenir, dağ kulübeleri ağı gece dinlenebilmeniz için size kalacak yer sağlar. Avrupa’nın ikinci en uzun nehri olan Tuna, birden kuzeye dönüp Karadeniz’e dökülmeden önce Romanya’nın güney sınırını çizer. Tuna deltası geniş ve eşsiz korunaklı bir sulak alan olmakla birlikte yürüyüş, balıkçılık, sandalla dolaşma ve kuş gözlemciliği için mükemmel bir yerdir.
Romanya tarihi azılı Osmanlı savaşçılarla savaşan kahraman prenslerin masallarıyla doludur. Bu doğru fakat, bazı yerleri gerçeği örtbas ediyor. Şöyle ki Romanya’nın çoğu yüzyıllardır barış kültürü oluşturmaya çalışmıştır. Dağlık coğrafya ve geçilebilen yolların azlığı ekmek yapımı, çanak çömlek yapımı ve dokuma gibi işleri yaparak kendi yağıyla kavrulmak zorunda olan köylerin kurulmasını gerektirmiştir. Bu zamanlar ülkenin çoğu modern metodlara geçiş yaptı fakat bu daha basit yola yatkınlık devam etti. Halk müzeleri, özellikle açık hava müzelerine kesinlikle gitmelisiniz. Daha küçük köylerde bir çok adetin hala daha yaşatıldığını göreceksiniz.