İzlanda passagens aéreas

İzlanda Hakkında

Manşetlerden düşmeyen, ölmeden önce yapılması gerekenler listesinin başında bulunan, doğaseverlere göz kırpan, sayıları artan ziyaretçileri büyüleyen bu nefes kesici kuzey ülkesinin yeteneklerinin sonu gelmeyecekmiş gibi duruyor.

Kuzey Mutluluğu

Bir dakika bile düşünmeyin, bu tamamen açık havayla ilgili. Bir çok doğal güzelliği birbirine harmanlayabilme becerisi, orta çağ efsanelerinden Nobel Ödülü kazanan çağdaş yazarlara kadar şiirsel mirası kutlayan İzlanda’nın kültürel hayatında bulundu. Görsel sanat olarak el işleri ve yerel sebze ve meyve mutfakları gibi canlı müzik de her yerdedir. Dünyanın en kuzey başkenti yeşil düşünme ve hepsi İzlanda’nın güvenli bireyselliğine sarılmış Kuzey kardeşlerin rahatlığı olarak bilinen bir çeşit eşitlikçiliğin yuvasıdır.

Kişisel Bir Tecrübe

İzlandalıların sıcaklığı çalışkanlıkları gibi yatıştırıcıdır. Mali rahatlık için çok fazla çalışmış ve İzlanda’yı her yıl kendi nüfusunun beş katı ziyaretçi ağırlayan bir ülke haline dönüştürmüşleridir. Bir an durun ve ülkenizdeki orta büyüklükte bir şehri düşünün. Sonra ona yönetmek için uzaklara yayılmış üniversiteler, hava alanları ve hastaneler, her an izlemek için 30 tane garip ve aktif yanardağ, işletmek için de yüzlerce otel verin. Nasıl baş edebilirler? İzlandalılar gibi başarabilirler mi? Bu arada İzlandalıların hala daha tüyler ürpertici müzik ve şık örme giysiler üretmeye zamanları kalıyor.

Elementlerin Senfonisi

Dünyanın zirvesinin yanında mahsur kalmış, az nüfuslu bir ada, İzlanda, tamamen yapım aşamasında olan bir ülke. Kadir güçlerin dünyayı şekillendirdiği geniş bir volkanik laboratuvar: gayzerler fışkırır, çamur çanaklar balçıklanır, buzla kaplı yanardağlar gürler ve buzullar dağlar boyunca büyük patikaları kapatır. Onun olağanüstü ihtişamı ziyaretçilere onların bu daha büyük tabiat varlıklarının yanında mutlak önemsizliklerini hatırlatmaktadır. Ve bu bir tedavi gerçekleştiriyor. Bir parça temiz hava, göz alıcı sinematik manzara ve herkes büyüleniyor.

Neden İzlanda’yı Seviyorum

Carolyn Bain, Yazar

Son dört yılda üçüncü kez İzlanda’ya uçarken biraz gergindim. Bu sürede İzlanda’ya gelen ziyaretçi sayısı iki katı arttı ve ben etraftaki büyünün biraz azaldığından korkuyordum. Bu yolculuğun sonunda, 6000 kilometre sonra, büyü seviyesinin hala daha yüksekte kaldığını rapor ettiğim için heyecanlıyım. O muhteşem futbol zaferleri ve Viking şarkıları, buz adalarının arasında kayak yapma, gece yarısı güneşinin altında martılarla beraber oturma ve yeni lav tarlaları üzerinde yürümenin üzerine kurulmuş bir ülkedir. Yerel halkın becerikliliği, garipliği, birbirine bağlı olması ve sıcaklığı hiç azalmadı. Bu ülkeye olan aşkım devam ediyor.

Doğanın Gücü

Bayağılığı olağanüstülüğe çeviren şey İzlanda doğasının gücüdür. Bir havuzun içine batmak bir jeotermal gölde ziyafete dönüşüyor. Sıradan bir gezinti göz kamaştırıcı buzulda yürüyüş sporuna dönüşüyor. Sessiz bir kamp gecesi kuzey ışıklarının veya gece yarısı güneşinin pembe ışıklarının gösterildiği bir salonda ön koltuklarda oturmak anlamına geliyor. İzlanda’nın insanlarda bir dönüştürücü etkisi de vardır. Efsaneleri canavarları şaire çevirdi ve gizli insanlar (huldufolk) ile ilgili hikâyeleri de belki inananları şüphecilikten çıkarabilir. Burada hayalperestlerin, yazarların, artistlerin ve müzisyenlerin, dışarıdan beslenen tüm kişilerin dünyanın belki de en yüksek birleşimini bulacaksınız.