Haiti passagens aéreas

Haiti Hakkında

Haiti eskisi gibi bir popüler turizm merkezi olmayı başarabilmiş midir? 2010 yılında yaşanan yıkıcı depremin ardından yoksullaşan ada halkı sadece ölen on binlerce kişinin etkisini atlatmaya çalışmaya odaklanmış ve milyonlarca kişi buradan taşınmıştır.   Ama son zamanlarda ülke optimist havasına geri dönmeye başladı. Amerika ve İngiltere hükümetlerinin seyahat uyarılarını yenilememesi üzerine ziyaretçiler yeniden Haiti’yi tercih etmeye başlamıştır. Haiti hükümeti turizmi canlandırmak için güney sahillerine büyük yatırımlar yapmış ve kuzeye ulaşımı kolaylaştırmak için uluslararası bir havalimanı inşa etmiştir. Depremin yarattığı hasarlar halen gözle görülebilecek kadar büyük olsa da, Haiti iyileşme sürecine girdiği için gezginlerin ilgisini yeniden çekmeye başladı ve seyahat haritasına geri döndü.

Farklı yapısıyla Haiti Karayiplerdeki kusursuz seyahat destinasyonlarına alternatif bir rota olmayı hedefliyor: adanın palmiyelerle dolu sahilleri komşuları için büyük bir rakip olmasına yardımcı oluyor. Ama elinize rom kokteylinizi alıp sahilde uzanmak için Haiti çok da uygun bir yer değil (ama isterseniz bunu yapabilirsiniz). Ülkenin zenginliğini tarihi ve kültürel dokuları oluşturuyor. Köle devrimi ile Amerika’daki benzerleriyle bile yarışabilecek Citadelle la Ferrière kalesi gibi zengin tarihi mekanlar geri kalmış. Haiti’nin tarihi aslında kökleri Karayipler tarihinden değil de Afrika’dan alıyor ve Afrika kültürünün etkilerini hem sanat hem de müzik eserlerinde görmek mümkün. 

Haiti seyahat edilecek en rahat ülke değil belki. Sürekli haberlere bakmanız gerekebiliyor ve düşündüğünden biraz daha pahalı bir ülke. Ama oraya ulaştığınızda bu seyahatin ne kadar büyük artılarının olduğunun farkına varıyorsunuz. Burası bağımlılık yapan bir ülke, oraya bir kere gittiğinizde daha sonra da sık sık ülkeyi ziyaret etmek istiyorsunuz çünkü oranın insanlarında, tarihinde ve atmosferinde bağımlılık yapan bir şey var.